I ve İ Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları


Atasözleri ve anlamları taşıdığı manevi yük bakımından toplumumuzda ayrı bir öneme sahiptir. I ve İ harfi ile başlayan atasözleri listelemesi yaptığımız yazımıza geçmeden önce biraz bu durumdan ve ülkemizde ki kullanım şeklinden bahsetmek istiyorum. Öncelikle kısa bir tanım yapmak gerekirse Atasözleri; eski bir zaman diliminde söyleyeni belli olmadan yani anonim olarak bir araya gelmiş ve kalıplaşmış cümlelerdir. Burada altı çizilmesi gereken nokta kalıplaşmış olmasıdır. Yani birer kelime gibi olmuşlardır ve değiştirilmeleri söz konusu olmaz.
En güzel atasözleri bu yüzden köklü geleneklere sahip devletlerden çıkmaktadır. Tabi ki bunlardan ilk sırayı ülkemiz alıyor. Kadim bir Türk kültürüne sahip olduğumuz için ve uzun yıllardır bu coğrafya da olduğumuz için devlet atasözleri, halktan çıkan atasözleri gibi çok farklı anlamda deyişimiz vardır. Diğer bir örnek ise Çin. Çin Atasözleri de yine bizim ülkemizde ki gibi sık bilinir ve değer verilir. Çünkü onlarda köklü bir kültüre sahiptir ve kültürlerine sahip çıkmada oldukça iyilerdir.
Biz daha çok ne durumlarda kullanıyoruz derseniz genelde öğüt veya ders vermek amaçlı kullanırız. Şöyle örnekleyebiliriz, mesela tartışmaların hararetlenen ve üste çıkılması gereken bölümlerinde şöyle deriz değil mi; ne demiş büyüklerimiz. Sonrasında konuyla alakalı bir Atasözü ile durumu toparlayabiliriz. Bu anlamda çok kullanılan ve anlamları benimsenen deyişler olduğu gibi az bilinen atasözleri ve anlamları da vardır. Tabi ki o kadar çok deyişe sahibiz ki hepsini bir arada bilmemiz veya öğrenmemiz mümkün görünmüyor. Bu açıdan bizde sizlere I ve İ harfi le başlayan atasözleri ve anlamları belirten bir liste oluşturduk. İçerisinde bulunduğunuzun durum özetleyen en az birkaç tane deyiş bulacağınızdan eminim. Tabi gündelik hayatta da kullanabilirsiniz. Bazıları o kadar özlü ki paylaşımlarınızın altına koyabilir hatta Whatsapp durum sözleri olarak bile kullanabilirsiniz. Şimdiden iyi okumalar.
I ve İ Harfi ile Başlayan Atasözleri ve Anlamları
Irak yerin haberini kervan getirir: Çok uzaklarda gibi görülen erişemediklerimizle aramızdaki ilişkiyi bir şekilde bir aracı sağlar.
Irmak kenarına çeşme yapılmaz: Aynı işlevi gören iki şeyin yan yana olması boşunadır. Var olan bir şeyin yanına aynı işlevi görmek üzere benzerini yapmak yanlıştır.
Irz insanın kanı pahasıdır: Kişi, namusunu korumak için canını bile feda eder.
Isıracak it dişini göstermez: Kötülük edecek kimse, bunu daha önceden haber vermez. Dolayısıyla bize açıktan açığa cephe alan, bunu gürültü ve patırtısıyla belli eden kimselerden değil, bize sinsice yaklaşan ve yaklaştığını da belli etmeyen kimselerden çekinmeliyiz; asıl tehlikeli olan ve bize zararı dokunacak kimseler onlardır.
Isırgan ile taharet olmaz: Kötü birinden iyilik gelmez hiç kimseye.
Islanmışın yağmurdan korkusu olmaz: Önceden bir zarara uğramış kişi, aynı yerden gelecek zarardan korkmaz.
Ismarlama haç, haç olmaz: Başkasının eliyle yapılan iş, kişinin kendi eliyle yaptığı işin yerini hiçbir zaman tutmaz.
İğneyi kendine, çuvaldızı başkasına batır: Hoşlanılmayan bir davranışın en küçüğünü, başkalarından önce kendimizde deneyip etkiyi görmeli; ondan sonra bunun daha büyüğünü başkalarına uygulamanın ne denli uygun olup olmayacağına karar vermeliyiz.
iki at bir kazığa bağlanmaz: Kendi başına buyruk, kimseden izin almaksızın dilediği gibi davranan iki kişi, aynı iş üzerinde görevlendirilip çalıştırılamaz. Her an aralarında anlaşmazlığın çıkması, bunun da kavgaya dönüşmesi kaçınılmazdır.
İki dinle bir söyle: Fazla konuşmak, kırıcı, hoş olmayan sözlerin ağızdan çıkmasına yol açabilir. Dolayısıyla insan az konuşmalı, çok dinlemelidir.
İki el bir baş içindir: Allah kişiye çalışıp yaşayabilmesi için güç ile el kol vermiştir. Bunlar iyi kullanılmalı, başkasının yardımına ihtiyaç duyulmamalıdır.
İki emini bir yemin aralar: Birbirinin doğruluğuna güvenerek beraber iş yapmakta olan iki kişiden biri, hile yapmadığı hususunda arkadaşını inandırmak için ısrarla yemin ediyorsa orada güven bozulmuş demektir. Bunların bundan sonra yapmaları gereken ayrılmaktır.
İki gönül bir olunca samanlık seyran olur: İki kişi birbirini sevdiğinde onlar için zenginliğin, malın, mülkün bir kıymeti yoktur.
İki kaptan bir gemiyi batırır: Bir işin başında iki kişi olmaz. İki kişi bir işi yürütemez.
İki kardeş savaşmış, ebleh buna inanmış: Kardeşler arasındaki anlaşmazlık sürekli olmaz. Bu durumu gerçek ve sürekli sanmak saflıktan başka bir şey değildir.
İki karpuz bir koltuğa sığmaz: Kişiler, aynı anda iki işi düzgün yapamazlar.
İki kere iki dört eder: Gerçek olan olduğu gibi ortada, kimsenin buna itiraz edecek hakkı yoktur.
İki testi tokuşunca biri elbet kırılır: Kavgaya tutuşan kişilerden biri mutlaka yenilir ve o kavgadan zararlı çıkar.
İlk vuran okçudur: Sonuca başkalarından önce ulaşan o işin ehlidir.
İstediğini söyleyen istemediğini işitir: Kişi, her aklına geleni söylerse duymak istemediği ağır şeyler duyabilir başkasından.
İstemem diyenden korkmalı: Asıl bir şey istemem diyen kişilerden korkulur. Onlar aslında daha çok ister de bunu bastırmaya çalışır.
İsteyenin bir yüzü, vermeyenin iki yüzü kara: Bir kişiden bir şey isteyen utanır fakat isteği yerine getirmeyen kişi daha çok utanmalıdır.
İş bilenin kılıç kuşananın: Bir şey ancak onu gereği gibi kullanmasını bilen kişiye yakışır.
İş insanın aynasıdır: İnsanların yaptıkları işler kişinin ne kadar sorumlu, duyarlı, yetenekli biri olduğunu gösterir.
İş olacağına varır: Ne yapılırsa yapılsın su menziline varır, akacak dereyi bulur. İnsan kısmetine şükretmelidir.
İşine hor bakan boynuna torba takar: İşini küçümseyen ona yeterince önem vermeyen kişi işini kaybeder ve sonunda dilenci olur.
İşkilli büzük dingilder: Bir ayıbı olan kişi bir şekilde bir sözden alınarak kendini ele verir.
İşleyen demir ışıldar: Çalışmak, insandaki isteksizliği bitirip onu canlı, etkili kılar.
İşten artmaz, dişten artar: Bir insan ne kadar çok çalışırsa çalışsın tutumlu olmazsa harcamasını bilmezse bir şey arttıramaz. Para, kazanmakla değil tutumlu olmakla artar.
İt ağzını kemik tutar: Aşağılık, onursuz bir kişiyi susturmak için ona bir çıkar sağlamak gerekir.
İt derisinden post olmaz: Aşağılık kimseler veya değersiz şeyler temiz bir amaca hizmet edemez.
İt işemekle deniz pis olmaz: Doğrulukla ve dürüst kimliğiyle tanınan bir kişi, onursuz, aşağılık kimselerin atacağı çamurla kirlenmez.
İt iti ısırmaz: Kötü niyetli ve düşünceli kişiler birbirlerine zarar vermezler, birbirlerini korumaya çalışırlar.
İt ürür, kervan yürür: Doğru yolda çalışanları engellemek isteyenler çıkabilir. Bunlar ürüyen itler gibi ürüdükleri gibi kalırlar.
İtin ahmağı baklavadan pay umar: Ahmak, aptal kişiler eline geçme olasılığı olmayan bir nimetin eline geçmesini bekler.
İtin duası kabul olunsaydı gökten kemik yağardı: Art niyetli kötü kimselerin istedikleri kabul görseydi dünyada iyilere yer kalmazdı.
İtle yatan bitle kalkar: Kötü, kıymeti beş paralık kişilerle arkadaş olanların sonu iyi olmaz. Onlar da bozulup giderler.
İyiliğe iyilik her kişinin kârı, kötülüğe iyilik er kişinin kârı: İyilik yapan birine karşı iyiliği herkes yapabilir fakat kötülük edenlere karşı iyilik yapmak iyi insanların işidir.
İyiliğe iyilik olsaydı, koca öküze bıçak olmazdı: Yıllarca en zor şartlarda efendisine hizmet eden bir öküz ihtiyarladığı zaman nasıl sahibi tarafından kesilirse bu dünyada her şey de böyledir. İyiliğin sonu kötülüktür.
İyilik eden iyilik bulur: İyilik yapan kimseye zamanı geldiğinde herkes iyilik eder.