İnsanın hayatında bazen sıkıntılar olabilir. Dert, stres ve sıkıntı halk dilinde sizi arabeske bağlatabilir yani. İşte tam da bu efkarın içinde boğulduğunuz zamanlar için kullanabileceğiniz damar sözleri sizler için derledik. Kalbinizde unutamadığınız, beyninizden silemediğiniz birileri varsa aşağıdaki etkileyici damar sözler sizi daha şairane bir aşık yapabilir.
Farklı cümleler ve sözler biliyor olmak sizi zaten toplum içinde farklı bir kademeye yükselten bir şeydir. Nerede ne konuşacağını bilmek, güzel sözler, anlamlı sözler söylemek daima dinlenirliğinizi arttıracaktır. İşte bizde bu kez hayatın içinde olabilecek efkarlı, kederli zamanlarda kullanabileceğiniz en damar sözleri derledik. Birbirinden acıklı sözleri aşağıda bulabilirsiniz.
Etkileyici Damar Sözler
Dert bitmeden damar sözler bitmez.
Düzen bu: Kadın ağlar, erkek bakar. Kadın duyar, erkek duymaz.. Kadın sorar, erkek susar. Kadın gider, erkek içer…
Her istediğimi elde edemem ama sen her istediğim değil, tek istediğimsin.
Sizin geçtiğiniz yollardan, biz vazgeçtik.
”Ne garip bir muamma en çok incittiğimiz kişilerin, aslında en sevdiklerimiz oluşu ne garip değil mi?”
Ah ulan ayrılık bir tek seninle ayrılamadık.
Bu ara hayat üzerime üzerime geliyor ama az kaldı. Bunu da halledip dimdik yürümeye devam edeceğim. Bekleyin ve görün.
Yine bir gece kağıt kalem elimde,Başlıyorum seni yazmaya bir çakmak sesiyle…
Biz mutluluğu sevdiğimiz insanın gözlerindeki hakikaten aldık Pazardan kiloyla değil
Sitem etme Allaha günahkar olursun
Gönül verme kuluna isyankar olursun
Her sabah gözlerimi açtığım zaman ilk işim seni sevmek oluyor.
Gelmiş geçmiş bütün şairler seni anlattı bana da yine de bıkmadım onca şiirden seni dinlemeyi.
Şu adiliklerine bakıp zaman zaman aklımdan ne geçiriyorum biliyor musun? Acaba seni bir kutuya koyup numune olarak bilim insanlarına göndersem mi kayıt altına alsınlar seni.
Yangın yeri olan yüreği harlayarak atılan her adım, bir bitiş efsanesidir. Yitiriliştir, sevdiğinden çok kendini. Destanlar yazdıranı, adı dudaklarında name olanı tek nefeslik zamanda son kez sarmak isteyiştir. Yürünen sonun çıkmaz olduğunu bile bile devam etektir. Yangın yeri olan yüreği harlayarak atılan her adım, kesilen avuç içlerindeki umudun son bulmasıdır. Akan kanda kendi siluetinin yerine onun bakışlarını görmektir ve iç çekiştir ahların en acısından.
Karaktersizlik moda olsa takipçilerinle moda gurusu olurdun.
Yalnızca yağmur yağdığında seviyorum bu şehrin insanlarını; herkesin yüzü ıslak, başları eğik, herkes benim hep olduğum gibi.
Kimseye el uzatıp yardım isteyecek kadar düşmedik daha. Nasıl düşüyorsam öyle kalkmasını da bilirim.
Öyle acımasız bir gidişin vardı. Hiç mi düşünmedin beni? Hiç mi demedin ona da yazık diye?
Yokluğuna hasret sonbahara başlıyorum, varlığını hissettiğim o sonbaharlara benzemeyen. Belki biraz yağarım bu aralar, ıslanma sakın!
Sonra bir sigara yakıyorsun. Gökyüzünü seyrediyorsun. Bakıyorsun hala her şey yerli yerinde, sen sadece kendini ziyan etmişsin…
Hayatı yaşayamam diye korkacağına, hayat akıp giderken sızıntı yapan yeri bul ve durdur zamanı. İçinde bulunduğun anı yaşamayacaksan, ne anlamı kalır ki nefes almanın.
Ey sevgili heyben acıyla dolar da nefes alamazsan gel. Huzur bulacağın kıyılarım senindir. Umutların solar kurur da su bulamazsan beraber sulayalım gözyaşlarım senindir. Kanadın kırılır da maviye uçamazsan ne güne duruyor al kanatlarım senindir. Çaresiz çilelere bir umut bulamazsan kendime ettiğim dualarım senindir. Mevlana
Hayır, ben iyiyim. Sadece hayatım bok gibi sevdiğim insanları kaybediyorum, gitme diyemiyorum, uyuyamıyorum, özlüyorum ve yoruldum.
Bir gün sen de beni ararsın.Bir hasret seni yakar, deIi bir özIem sarar agIarsın: Geri dönmek istersin, daha önceki bir sarkı yakar ansızın, gözIerin doIar agIarsın eIimde degiI unutmak seni, kaçsamda kovaIar anıIar beni bos hayaIIere sariIır gibi koIaymı unutmak
Biz neler hayal ettik, hayat bize neler yaşatıyor ulan.
Bilseydim dünyanın keşkelerden kurulduğunu, küçükken ne olmak istiyorsun diye sorduklarında, mutlu olmak istiyorum derdim!
Yalanda, kibirde ve salaklıkta oskar verseler hepsini sen toplardın.
Biliyorum günü geldiğinde benden gideceksin, ama anlayacaksın seni nasıl sevdiğimi Özleyeceksin gözlerimi, gözlerimin sana nasıl baktığını. İşte tam o sıra anlayacaksın ve titreyerek yok olacağım içinde ve sen, sen bunu damalarına kadar hissedeceksin. Bensizliği.
Nuh’un gemisi yeniden kalsa, seni gemisine hayvan olarak bile alamazdı. Çünkü seni çiftleştirecek bir eşini dahi bulamazdı.
Ağlarım sensiz usulca. Ve haykırırım adını sessizce. Çaresizdim ama aşktan vazgeçmedim. Olmasan da sen, senden gitmedim.
Aslında söylediğimden daha çok sakladığım şeylerde gizliyim. En iyisini anlamak istiyorsan eğer konuştuğumdan daha çok sustuğuma kulak vermen gerekir.
Verdiği sözü tutamayacak kadar boş olan insanlara, hayatınızda yer verecek kadar saf olmayın!
Bugün sigaramın üzerine ismini yazdım, sigaram bittiğinde seni unuturum sanmıştım. Ne biIirdim ki seni her soIuk içime çekip daha da bağIanacağımı…
Geceler boyu ağladım fakat kimseye belli etmedim. Haykırdım geceler boyu ama isyan etmedim. Çaresiz bir şekildeydim ama asla umudumu kaybetmedim. Sensiz bir şekildeydim ve senden de asla gitmedim, gitmeyeceğim.
Üşüdüğümüzde camı kapatmak kadar kolay olsaydı keşke, sevilmediğimizi anladığımızda o kişiye yüreğimizi kapatmak.
”Çok değişti artık devir çok, çıktı işler rayından. Karnı tok olup ”küfür” edeni de var. Karnı aç olup ”şükür” edeni de.”
Biri geliyor sevgini götürüyor,
biri geliyor güvenini götürüyor,
Sonra da hissizleştin diyor.
Gözlerim herkese aynıdır ve aynı renktir, lakin herkesi görüşü her kişicedir; aynı gözler ayrı ayrı sonuca varıyorsa marifet gözlerde değil, görülen özlerdedir.
Kalp mi insana sev diyen yoksa yalnızlık mı körükleyen? Sahi nedir sevmek; Bir muma ateş olmak mı, yoksa yanan ateşe dokunmak mı?
Kırılan kalp gökyüzündeki kara bulutlara benzer. Eski haline dönmesi birkaç damla yağmur tanesi bırakmasına bağlıdır.
Gözbebeklerinde kendim yerine başkasını gördüğüm insan; yalan söylerken bile nasıl bu kadar masum durabiliyordun?
Hayalinizdeki insanın hayalindeki insan olabildiğiniz zaman en görkemli sevda köşkü yapılmış sizi bekliyor demektir; tapu da sizdedir artık, mutluluk da!
“Neyin var?” sorusuna derin bir nefes alıp “iyiyim” diye
Cevap veren insanların neler yaşadığını tahmin bile edemezsiniz.
”Dilsiz değildir suskunluk çok şey anlatır anlayana. Kelimelerin anlatamadıklarını haykırır aslında. Bir kaçış değildir suskunluk, bir bakıştan çok daha fazladır. Sessiz çığlıkların bir adım ötesidir. Hayata olan öfken, insanlara olan kırgınlığın ve daha nicesi saklıdır içinde ‘sükûnetin’. Rest çekmenin ‘asil’ halidir anlayana.”
Ne iş yaparsın sen dedi. Hamalım dedim. Nasıl yani dedi. Elimden tutmasını bilenin, yüreğini taşırım dedim.
Ayrılığın ertesi gün şişmiş gözlerle bakarsın hayat, beynin etrafa bakıp lütfen şaka olsun dersin bu kabus bitsin artık dersin ama hayata biraz daha baktığın zaman yaşanılan her şeyin gerçek olduğunu anlarsın. Acı çektiğini anlarsın, o şişmiş gözlerle bir kez daha ıslatırsın gözlerini. Onun kollarının arasında cenneti buluyorken, bir anda kendini cehennemin kapısına attığını görürsün. Neden dersin tüm gece, aylar boyunca sorgulamaya devam edersin. Cevap ararsın, uzun bir süre cevabı ararsın. İlk başta bir şey bulamazsın ama en sonunda hiç bir değerim yokmuş gözünde dersin canın yana yana.
Yağmur oIsan binIerce damIa arasından mebIağdım seni. Zira, Korkarım. Toprak aIdığını vermiyor geri.
Yere çekim, suya kaldırma gücünü veren kudret, bana da senin yokluğunu kaldırma gücünü verir elbet. Rahat ol sen!
Bazen doğrusunu bulmak, iyisini yapmak istediğimizden vazgeçmememiz gerekiyor. Hayallerimizin bile kalması gerekir.
Özlemekten söz etmiş mesajında. Ateşte pişmiş kestane yollayacağım ona. Görsün yüreğimin ‘özledim’ dediğim anlardaki halini!
Gittiğimiz yollara iş olsun diye gitmedik. Bizde r yok güzelim asla geri vites gitmedik. Sevene selam, gidene elveda, hem sevip hem gidene s.ktir çektik. Yüreğimizi iki paralık aşklara peşkeş çekmedik. Yalnızlığı yorgan yaptık üstümüze, kuru ekmeği katık huzuru aradık karanlık gecelerde.
Aşkımızı dağlara taşlara yazmaya ne gerek var? Kalbimin en derin yerinde sen varsın ve oradan hiç çıkmayacaksın. Biz de böyle bir delikanlıyız usta. Sevdik mi tam severiz, sildik mi de tam sileriz evelallah. Bu sözlerim sana ey sevgili, sevilmeyi de isteyebilirsin, silinmeyi de…
Hiçbir mevsimin suçu yok bu aşkta, tek suçlu sevgiyi intihara sürükleyen bizleriz.
Ey gönüm bilmez misin gözler sebepsiz yaşarmaz, dudaklar sebepsiz kurumaz, gönülde bir dert olmadıkça kimsenin yüzü sararıp solmaz.
Varsın olmasın hayatta her istediğimiz, Biz olana “Elhamdülillah”, olmayana da “Eyvallah” demesini biliriz.
Ne yormak istedim seni. Ne de yormak kendimi. Çok çalıştım gitmeye de kalmaya da. İkisi de aynı acı, ikisi de rezil. Daha öncede gitmiştim ama böyle kalarak değil böyle kalarak değil.
Sen benim bakışına hasret kaldığım sesine özlemle bağlandığımsın. Özlemim hasretim bakmaya doyamadığımsın. Bahtıma doğanımsın. Olmazsa olmazımsın. Nefretim öfkem kinim sevincim umudum düşüm rüyam hayalim ama en çok ağlatan en çok kanatansın. Sen tarifi imkânsızımsın.
Düşerken iki şeyi asla unutma: kimin seni ittiğini ve kimin seni tutmadığını. Ayağa tekrar kalkınca lazım olacak.
Güzel derlerdi çocukken aşka, Sanki uçarmış tutulan aşka, Anlatılanlar başka, Yaşanan başka, Bir daha sevmek için, Heves mi kaldı…
Bu yazımızda sizler için etkileyici damar sözlerini derledik. Daha farklı sözler için sayfamızı dolaşabilirsiniz. Aradığınız her şeyi Genç Klavye’de bulabilirsiniz.
